Ünlü çay firması Kings, bazı çaylarında “kanserojen” madde yapılması sebebiyle marketlerden toplatılıyor. Defne yaprağı çayında polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH) adı verilen kanserojen maddeler bulunduğu açıklandı.
Polisiklik aromatik hidrokarbonların, bağışıklık sistemi rahatsızlıklarına, mide, pankreas, akciğer, kolon ve deri kanserine yol açabildiği belirtildi.
Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan incelemelerde, Mayıs 2026 son kullanma tarihli 50g ve 1 kg paketli Kings defne yaprağı çaylarının etkilendiği duyuruldu.
Kings şirketi söz konusu iddialarla ilgili açıklamalarda bulundu.
Kings tarafından yapılan açıklamalarda şu ifadeler kullanıldı:
Mayıs 2026 son kullanma tarihli olan 50g ve 1 kg paketli defne yaprağı çaylarının tüketilmemesi gerekiyor.
Kurutulmuş defne yaprağı çayı ürünlerinin marketlerden geri toplatılması için gerekli işlemlerin başlatıldı.
Çayseverlerin, satın aldıkları Kings defne yaprağı çayının paketini kontrol ederek son kullanma tarihine ve üretim koduna dikkat etmeleri gerekiyor.
Zararlı maddelerin kaynağı tam olarak bilinmese de, üretim veya paketleme süreçlerinde bir aksaklığın yaşanmış olması muhtemel.
POLİSİKLİK AROMATİK HİDROKARBONLARIN ZARARI NEDİR?
Polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH’lar), çeşitli endüstriyel faaliyetler, fosil yakıtların yanması ve doğal oluşumlar gibi çeşitli kaynaklardan ortaya çıkan kimyasal bileşiklerdir.
Bu maddeler, genellikle kanserojen özelliklere sahip olan ve çevresel sağlık riskleri oluşturan bir grup bileşiği içerir.
PAH’ların zararları şunları içerebilir:
Kanserojenlik: Birçok PAH, insanlar için kanserojen olarak kabul edilir. Özellikle, deri kanseri, akciğer kanseri ve diğer bazı kanser türlerinin gelişimine katkıda bulunabilirler.
Toksisite: PAH’lar, insanlar için toksik olabilir ve solunum yolu, deri teması veya yiyecek ve içecekler aracılığıyla vücuda alındıklarında çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilirler. Bu sorunlar arasında solunum yolu tahrişi, deri irritasyonu, nörolojik bozukluklar ve organ hasarı bulunabilir.
Çevresel etkiler: PAH’lar, sucul ve karasal ekosistemlerde çevresel kirliliğe neden olabilir. Toprak ve su kaynaklarını kirletebilir, bitki ve hayvanların sağlığını etkileyebilir ve ekosistem dengesini bozabilirler. Özellikle, sucul organizmalar için zararlı olabilirler ve sucul yaşamı olumsuz etkileyebilirler.
Biyolojik birikim: Bazı PAH’lar, biyolojik olarak birikme eğilimindedir, yüksek seviyelerde biyolojik organizmalarda birikirler ve gıda zinciri boyunca yukarı doğru hareket edebilirler. Bu durum, insanlar ve diğer hayvanlar için daha yüksek düzeyde maruz kalma riski oluşturabilir.
Genetik hasar: Bazı PAH’lar, DNA hasarına neden olabilir ve genetik mutasyonlara yol açabilir. Bu durum, sağlık sorunlarının nesilden nesile aktarılmasına ve potansiyel olarak kalıcı genetik etkilere neden olabilir.
Bu nedenlerden dolayı, PAH’ların insan sağlığı ve çevre üzerindeki zararlarına karşı önlem alınması ve bu maddelerin kontrol altına alınması önemlidir.
Bu, sıkı düzenlemeler, temiz enerji kaynaklarının teşviki, kirleticilerin azaltılması ve çevresel izleme ve değerlendirme süreçlerinin güçlendirilmesi gibi çeşitli önlemleri içerebilir.
